ANI 30
30 Temmuz 2016
Enganga yürüyerek bir köye gitmeyi teklif etti. Ama çok
yoksul bir köy, görmeye dayanabilecek
misin?
Yürüdük 3 kilometre .
Köye vardığımızda belçıkalı turistin bu köyü bana
anlattığını hatırladım.
O çok etkilenmiş , ben de öyle.
Sözün yetmeyeceği kadar yoksul bir köy. Öyle ki köyü
çevreleyen dikenli çalılar bile zehirli.
Bahtsızlığı kanıtlamak için varlar sanki.
Eeee sökün atın .
Köylü dikenleri kesip
içinden çıkan sütü yapıştırıcı olarak kullanıp kese kağıdı yapıyor ve
satıyormuş.
Bir tepeye gittik aslında burası çöplerin birikmesi
sıkıştırılmasıyla küçük bir dağ haline gelmiş.
Ellerinde kendileri kadar ağır bidonlarla zor zar yürüyen çocuklar gördük. Su taşıyorlar nehirden.
Nehir iki kilometre .
Eeee taşısınlar köyü nehir kenarına ?
Çöp dağına yaslanmış, kafayı bulmuş sarhoş birkaç genç.
Acınası gezimiz bitti
Belçıkalıyla lokantaya gitmiş çorba
içmiştik gidelim mi?
Gidelim Enganga daha kötü ne olabilir ki?
Köyün tek lokantası kocaman bir kazan odun ateşi üzerinde
kaynıyor.
Bir kadın çorbayı karıştırıyor.
Köylüler sabah, öğlen, akşam işte bu çorbayı içiyormuş.
Hava zaten kırk derece birde bu odun ateşi .
Oturduk eski tahta sıralara.
Sekiz on köylü vardı biz yerimize oturduğumuzda.
Ellerindeki oyulmuş kabaktan yapılmış taslar , başka neyden yapılmış olabilir ki ? kadının tahta kepçeyle koyduğu çorbayı içiyorlar.Bitiren bırakıyor yeni gelen aynı tası kullanıyor.
Bizde söyledik birer tane ama ben içemedim, içime sinmedi
bir türlü.
Enganga belçıkalı kadın içmişti bir dene dedi ama yapamadım,
Enganga benimkini yandaki adama verdi.
Aşcı kadın illa fotoğrafımı çek bir bırr diyor tamam dedim
ama fotoğrafta görmek bir yana anılarından hemen silmek istiyorum bu köy
ziyaretini.
Çorba çeşitli baharatlardan yapılıyor içinde ne sebze var ne
yağ.
Baharatlar yandaki
odada suya atılıyor bir gün bekletmek zorunda mayalanması için.
Bir gün sonra saatlerce kaynatılp yenmeye hazır hale geiliyor.
Besleyiciymiş.
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder