ANI 60
29 Ağustos 2016
Lilongwedeyim.Malawinin
başkenti.
Benim planımda buraya gelmek
yoktu ama sınırdakiler illa başkentte vizeyi onaylatacaksın deyince kendimi bu sevimsiz kentte buldum.
Bir
gece konakladım.
Malawiye Yolumun üzerinde olduğu
için gelmiştim.
Göldeki ahşap, yüz yıllık
teknelerle yolculuk serüvenini çok duymuş ve okumuştum.
Tekneyle gölde seyretmek değilde yüzmek daha
ilgimi çekiyordu.
Gölde parazit bulaşabiliyormuş bende vazgeçtim.
Bir
gün Lilongwe de bir gün göl kenarında konakladım Zambiaya geçtim.
Tanzanyada konakladığım otelin resepsiyonisti
Malawiliydi ,kilise otelinde konaklammı önermişti.
Verdiği adresi kolaylıkla buldum, Bahçe
içinde bungalowlar vardı. Basit, güvenli, temizdi ,merkeze biraz uzaktı.
Yarım günümü vize onayıyla harcadıktan sonra otelin bahcesinde diğer gezginlerle ,çapa yapıp bitkileri suladık.
Seyahatin dışında bir şeylerle uğraşmak iyi geldi.
Erkenden yattım.
Pencere parmaklıklı,sineklikli
olduğundan, havada sıcak olduğundan camı açık bırakmıştım.
Seslerle uyandım üç kişi fısır
fısır konuşuyor ve bir şey yapıyorlar.
Burnuma kan kokusu geldi,kurban
bayramlarından tanıyorum bu kokuyu.
Ses ,hareket ve konuşmalardan,bir
de kan kokusundan bir hayvan kesip yüzdüklerini tahmin ettim ,ama niye gece
yarısı ve fısır ,fısır.
Meraktan çatlasamda,ne kadar cesur
olsamda hiç sesimi çıkarmadım. Camı bile kapatamadım.
Sesler ve hareketlerden bir hayvan kesildiğini,derisinin yüzüldüğünü sanıyordum da neden gece yarısı?
Sesler kesili insanlar uzaklaştı ama kan kokusu
odada hala.Gün doğarken uyumuşum.
Öğlene doğru uyandım parayı dün
ödemiştim.
Malawi benim için bittmişti.
Kimseye
görünmeden göl kıyısına giden dolmuş durağına doğru yola çıktım.
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder