ANI 34
3 ağustos 2016
Etopya Omo vadisi Jinkadayız.
Enganga keyifsiz şimdi yeni bir müşteri peşine düşmeliyim
diyor sıkıntıyla.
Ben de pek alışmıştım çocuğa ama yol beni bekler.
Otelin yemekleri pahalı ama kim bilir ne zaman böyle bir
yemeğe denk geleceğim.
Yarın sabah Kenya sınırına hareket edeceğiz Moyaleye.
İnternetten takip ettiğim gezginler yapmayın ,zahmetli ,uzun
diyor.
Laf dinle be kadın.
Mıchael ve Juli beraber yapalım deyince gaza geldim, olur
dedim.
Son gecemi gayet
konforlu yepyeni döşenmiş eşyalar, yumuşacık yatak ve havlular,
şampuan , deliksiz uyku.
Moyale sınır kasabası iple çekiyorum.
Sabah Enganga bizi otobüsümüze yerleştirdi,sarıldık çocuk
ağlamaklı yine.
Ödeme zamanı yüz USD verdim olmaz bu çok diye almak
istemedi.
Hak etmedim bu
kadarını diyor ben de fazlasıyla hak ettin diyorum. Cebine zorla koydum parayı,
yazışma sözleriyle ayrıldık.
Otobüsteyiz dikkatle camdan dışarı bakıyor hiçbir manzarayı
kaybetmek istemiyorum.
Yer yer köylerden geçiyoruz insanlar inip biniyor. Kimi
evlerin çatısı yok naylonla kapatmışlar duvarların üstünü, tüm bu fakirliğe
rağmen her kesin bir çep telefonu var.
Dün çocuklardan birine sormuştum paran olsa ne yaparsın ?
Cep telefonu alırım demişti. Hayırdır Amerikadaki amcanı mı
arayacan dememek için zor zapt ettim
kendimi.
Otobüsün tavan camları açık pufur pufur esiyor toz toprakla
birlikte.
Eğer yerleşkelerden geçmiyorsak manzara silme toprak taş.
Uzaktan bu yöreye has ince uzun Etopyalı kadınlar başlarında
ağır yükleriyle öyle ince öyle zarifle rki. Çöldeki serap gibi .
Michaelin boyu o kadar uzunki araba kasisten geçerken kafası
tavana vuracak nerdeyse.
Yine yerel paralarımı bankada uygun kurda bozdurmayı unuttum,
tühh.
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder