1 Eylül 2016 Perşembe

BİR HAYAT BİN BİR ANI


ANI 63

1 Eylül 2016

Güney Afrika , Johennesburg zorunlu olarak en çok konakladığım kent oldu.
Namibya vizesi için Pretoriaya  gidip bir gün kalıp tekrar joborge dönmüştüm ,böyle kısaltmışlar kentin adını ,iyide yapmışlar.İlk duyduğumda ne ne diye sormuştum.
 Proteria ,Sweto bu iki kenti unutmam mümkün değil  ard arda  G.A en zengin ve en yoksul kentinde konaklamak ...
Proteria yabancı elçiliklerinde bulunduğu G.A nın en  lüx yerleşkesi. Bir gece George and  Dragon adlı otelde konakladım, tüm hosteller doluydu . Otel   yeni, konforlu,  olimpik yüzme havuzluydu. Biraz olsun amele yanıklarımı eşitlemeye çalıştım. Kenti dolaştım  üniverstelerin bulunduğu bölgeye gittim vs.
Namibya vizemi  buradan aldım . Tüm zengin ve lüks yerler ne kadar birbirine benziyor.
Yoksulluklar ise çeşit çeşit,bu yüzden zengin yerleşkeler ilgimi çekmez .
Joborgte kent içindede toplu taşım kullandım ama hemen hemen hiç  yabancı görmedim belki alışkın olmadıklarından sokaklarda kimse rahatsız etmeden dolaşıyordum ancak bir şey sorrasam cevap veriyorlardı. Tanzanyadan sonra gayet iyi gitti.
Onuncu ülkeydi bu yılki seyahatimde lezzetli  şaraplarıi ve büftekleriyle G.A.  Etopyada çektiğim açlıktan sonra çöldeki vaha bu anlamda.
 Hosteldede her kes birbirini yalnız gezilmemsi konuşunda uyarıyordu,korku ne çabuk bulaşıyordu.Gerçi geçen hafta kent merkezinde bir kız ve bir erkke gezgin öldürülmüş ama.
Pretoriadan sonra Geminay  hostele döndüm ertesi gün yine toplu taşımla Swetoya yola çıktım.
DünPretoria bu gün Sweto dünyanın olmasada G.A en yoksul yerleşkesi. Çok okumuş çok şey duymuştum,hazırlıklı olmam miğde bulantımı engelleyemedi..
Günü birlik yürüme ve bisiklet turları var Joburgtan  ama benim seyahat tarzıma ters gidip konaklamalı kendim gözlemlemeliydim. Bir yaşam alanını hayvanat bahçesi gibi turla gezmek içimi kararttı diğer neden de bu.
Konuştuğum hiç kimse önermedi yalnız gezende görmedim zaten Swetoda .
Şansıma diyip dolmuşa bindim Joborgtan yaklaşık bir buçuk saat sonra Swetodayım ama soför kuzey Swetomu güneymi demezmi.
 Konaklayacağım adresi bulmak uzun sürecek dolmuş dolusu insan beni bekliyor  Güney diyiverdim
Kuzeyde inmeliymişim konaklayacağım hostel kuzeydeymiş. Sweto Backpackers.
Böyle kargaşa yaşadığımda dur bakalım ne hayır var bunda derim ama pek hayır var gibi görünmüyor.
Neyse dolmuştan Güney kanatta indim  herkes bir anda dağıldı araç gitti, birilerine yol soracağım ama kime.
Etrafta bina yok derme çatma teneke evler o kadar uyardılarki sokak aralarına girmeye çekindim.
En yakındaki  tenekeden markete girdim işaretle ve elimdeki adresi göstererk kuzey tarafa nasıl gideceğimi sordum.
Çok gezince ınsan bilgileri karıştırıyor.Swetonun Etopyadaki  yoksul köy gibi küçük oaçağını düşünmüştüm ama kilometrelere yayılan  bir yerleşkeymiş.
Kadın otobüs durağını gösterdi numarasını söyledi durakta bekleyen yok.
On beş dakika bekledim hiç otobüs geçmedi ,ne taksi ne insan var yakınlardımda.
Yaklaşık yarım saat sonra bir otobüs geldi ama benimki değil,söför nereye diye işaret ediyor anlaşılan buralarda yabancı görmeye alışkın değiller. Adresi gösterdim gel dedi soför bindim  otobüse,içeirde birkaç kişi var temiz giyimli,anladığım kadarıyla  bu otobüs beni bir durakta indirecek benim otobüse o durakta bineceğim.
Yeni, konforlu, klimali bir iç hat otobüsü.
Beş altı durak sonra adam burası dedi tamam dedim indim.
Durakta yine kimse yok on dakika içinnde benim otobüs geldi bindim.
Yine birkaç kişi var .Oturdum arkamdaki koltukta mülayim görünümlü atmış yaşlarında bir adam oturuyor .
Nereden diye hemen laf attı fena değil İngilizcesi.
Anlattım kendimi kısaca daha önce hiç türk görmemiş.
Niye tur almadın dedi onuda cevapladım.
Öğretmenmiş emekli olmuş.bende öyle diyince iki  meslekdaş  daldık konuşmaya.
Bir süre sonra bu gün vaktim istersen etrafı dolaştırayım, kısa bir tura varmıısn dedi.
Ya bu günün hayırı bu adam yada ömrümün sonu.
İçimdeki ses bu yüzden güneyde indin hadi,hadi diyor.
Güvenirim iç sesime.
Tamam kaç para?
Para istemez vaktim var bir kahve ısmarlarsın dedi.
 Dedim yarın olmazmı sırt çantamı otele bırakaydım. Yok bu gün vaktim var yarın meşgulüm.
Peki dedim.
Büyük çantayı joborgta bırakmıştım sırt çantam maksimum üç kiloydu.
Adam bu durakta inelim dedi indik ,hoca buralıymış öğretmenlik eğitiminden sonra geri dönmüş evlenmiş  ve buraya yerleşmiş.
Şansıma güvenip tur almadan çıkmıştım yola işe bak karşıma bulabileceğim en iyi rehber çıktı.
Resim çekmek,insanlara soru sormak ,laf atmak,evlerin içine bakmak yok dedi ve  ara sokaklara daldık.
Diğer Afrika ülkelerindende göç alan bir yer bursı bir çins geçiş yeri gibi, yeni fırsat bulanlar buradan ayrılıyor yerine yenileri geliyor.
Tuvaletler her sokakta birkaç tane , evdeki atık sular  hemen kapıdan dışarı atılıyor, yer yer detarjanlı pis sular birikmiş üstünden atlıyoruz.
 İsteyen elektirik su bağlatabilirmiş ama kimse parasını ödemediğinden evler, susuz,  elektiriksiz.
Genç nufus ve yabancıları sevmiyorlar,bunu bana nefretle bakan ınsanların gözünde okudum.
Sweto turları belli bir rotada yapılıyor,rotanın dışına çıkmak tehlikeli diye uyarılmıştık. ,işte şimdi rota dışında Swetonun ortasındayım.
Hocayla yaklaşık dört saat yürüdük.
Adam gideceğim hosteli biliyor rotayı ona göre çizdi Swetonun  yoksul pis sokaklarını dolaştık,arada bir tanış çıkıyor ve kapı onunde oturanlarla laflıyor rehberim.
Hoca iyileştirme projesi kabul edildi yakında yeni yapılanma projesi  uygulamam başlayacak. Bir grup desteklerken bir grupta yeniden yapılanma olursa burası kalıcı yerleşke olur diye karşı çıkıyormuş.
Son olarak mahalle pazarını dolaştık, bozulmakta olan meyve sebzeler de mahalle gibiydi.
Saat kulesinde turu bititrdik hoça bu trene binecek iki durak sonra ineceksin dedi metroya bıraktı beni.
Eeee kahve ısmarlayacaktım.
Vaktim doldu gitmem lazım Turk dedi ,ayrıldı.
Trene bindim durağımda indim ancak kimse adresi bilmiyor..
Sora sora kırk dakikada buldum hosteli.
Dışarıdan hiçbir belirti yok buranın hostel olduğuna dair. Evlerin arasında bir tahta kapıdan giriliyor ama girince başka bir dünya var..
Resepsiyon nerede kaldın dedi,dedim şehri dolaştım.yok ya dedi inanmayarak ısrar etmedim.
İki ranzanın sıkıştırıldığı küçücük odaya girdim yerim üst kat,tüm yataklar dolu olmalı ortalık gezgin kaynıyor.

Tertemiz ,rengarenk ama sıkış tepiş bir hostel burası.

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder