12 Temmuz 2016 Salı

BİR HAYAT BİN BİR ANI

ANI 12

12 Temmuz 2016

Güney Afrika Johennesburgtan karayoluyla  Swaziland ve oradan Durbana geçtim . Pakistan ve Hint kültürü hakim Durbana, hava sıcak, bunaltıcı .
Bir sonraki kentte kalacağım otelleri önceden iki üç adet olarak belirliyorum, adreslerini alıyorum en az ikisine bakıp karar veriyorum, konaklamaları seçmek seyahatin önemli bir bölümü benim için. Genellikle gezginler önceden yer ayırtıp gidiyorlar bunu beceremedim bir türlü. illa görüp karar vermeliyim ayrıca konaklama seçmekte macaranın bir parçası.
İşte Durbandaım ,saat akşamın on biri .Yirmi beş kiloluk sırt çantam sekiz kiloya inmiş buna rağmen her ihtiyaç duyduğum şey var çantada. . Otogar büyük, çıkışı bulmakta zorlandım. Genellikle yanımda bulundurduğum Lonly Planetten (popüler seyahat rehberi) taksi ve otel fiyatlarıyla ilgili bilgim var. Gideceğim yer iki  km  ve kitabın yazdığına göre  beş USD. Taksi şöförü 35 USd diyince pazarlığa girmeyip düştüm yola o zamanlar  cep telofonu, Google haritaları yok , bende yok 2010 yılı.
Durban Hint Okyanusu kıyısında büyük bir kent  fuarlar kentiymiş.
Bıktım hamutçulardan, konuşmuyorum bile ana trafiğin kalabalık olduğu yolu kestirdim gözüme, taksi şöförü arkamda ha bire fiyat kırıyor. Doğru yoldayım birkaç markete sordum  yarım saat yürüdükten sonra şehir kalabalığıyla buluştum. İnşaat kenti, toz duman içinde. İlk hosteli beğendim tuhaf bir hostel, duvarlarda resimler ikinci kat orta avluda şişme havuz içinde birkaç , genç mutfak pek temiz değil. Açım. Çantamı koydum odama çıktım dışarı hemen yan kapı küçük market yiyecek bir şeyler baktım,abur cubur  gibi gözüm tutmadı. Kapıda oturan genç kadın çat pat İngilizceyle sadece birkaç açık pizzacı olduğunu söyledi,  saat nerdeyse gecenin biri kadın ben göstereyim diye ısrarlı , çook ısrarlı ama nazik reddetmek mümkün değil. Berabar  on dakika yürüdük sokaklarda sarhoşlar hemen hemen her yer kapalı. Sonunda açık pizacıyı bulduk. Kadın Durban dışına çıkmamış tahminim hayat kadını. Markettemi çalışıyorsun dedim yok takılıyorum oralarda dedi, bir çocuğu varmış , elektiriği suyu olmayan bir göz odada yaşıyorlarmış. Sesi ve tavrı yakın tanıdığım bir arkadaşa o kadar benziyor ki başımdan savmak istemedim davranışları o kadar naifki.
Oturduk beraber bir masaya  birkaç kişi daha var hepsi erkek ve kadını tanıyorlar, bıyık altı gülerek laf attılar kadına ,kadın kısa cevaplar verdi. Kesin hayat kadını sen ne yersin dedim kadın ben tokum dedi ,gazoz içti . Nihayet karnım doydu,her ülkenin pizzası aynı adı taşısada lezzeti o kadar farklıki.
Kadın kapıma kadar geldi nakit para istiyor olmalı yada başka bir şey. Senin için yapabileceğim bir şey var mı dedim  kadın nakit istese biraz yardım etmek isterdim ama fazla makyaj malzemesi varsa alabilirim dedi. Tamam bakayım yarın sana veririm dedim. Bir gece daha kalmaktan vaz geçtim, yolda Durban hakkında bilgiler almıştım benim için kalınası bir kent değil ama adını çok duyduğum için ,fazladan vaktim olduğu  için Swezeland ,leshota, Draksenberg kavşağında olduğu için gidip iki gün konakladığım bir sevimsiz kent.

Ertesi gün öğlen Ladysmithe otobüs bileti aldım zaten kullanmadığım birkaç parça makyaj malzemesini ve bir eşarbı kadının müşteri beklediği marketin sahibine (Kadın daha geç saatlerde geliyormuş) bıraktım, durbanı geride bıraktım.

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder