ANI 13
13 Temmuz 2016
Güney Afrika 2010
Çok zor ulaşabildim Eshowe
yerleşkesine, Draksenberg Kwazulu
Natal bölgesindeyim, ısrarlıyım toplu
taşım kullanacağım. Ha bire kayboluyorum yine.
ladysimithtte doğal
parkı gezerken bir misyoner bir kağıda Sani Pass nasıl toplu taşımla
geçeceğimi yazmıştı hem afrikanca hem ingılızce.
Nihayet çizgi romanlara filimlere ilham
olmuş Draksenberg bölgesindeyim zuluları yüzlerindeki façalardan tanımak kolay.
Ne kadar genç ve neşeli bir toplum.
Underbergde bir,gece Eshowede bir gece konakladım.
Kaldığım otel Çeşitli turlar ayarlıyor ben Zulu şifa seansını
seçtim. Turun tek katılımcısıyım konforlu bir araçla rehber, ben, şöför
gidiyoruz manzara çok hoş. Hatta arada
bir durup manzara seyrediyoruz okuldan dönen çocuklar var ellerinde bir kalem
bir defter kilometreleri yürüyor olmalılar.
Bir ağaça dolanmış yılanı birkaç çocuk taşlıyor bizim şoför
gidip bir kürek darbesiyle başını gövdesinden ayırdı yılanın, çocuklar hello hello diye gülüyor bana.
Nihayet yörenin en ünlü şifacısı kadının evine vardık . Büyükce
bir salon burası yerde anılarımdaki hasırlardan bir tane var ahşap ilkel bir kulübedeyiz . Rehber birilerini bulup
geldi tek tük insanlar toplanmaya başladı ama
kırk dakika kadar bekledik, her gelen beni selamlıyor ve duvarın dibine
sırtını dayayarak oturuyor halka oluşturuyoruz, şifacı kadın nihayet geldi
yardımcıları yanında rehber olan biteni bana çevireceğini söyledi.
Şifacının yardımcısı kapının önüne gitti hepimizi dışarı
çıkardılar. Kapıya plastik bir leğenle
su koydular ayaklarımızdakileri çıkarıp tekrar içeri girdik. Şifacı
yardımcıları hepimizin iki ayağını ibriklerden su dökerek yıkadı , anlamıştım
plastik leğende biriktirilen ayak suyunu seans sonunda içeceklerini, hafif bir
iç bulantısıyla yerime döndüm ,tam bir halka oluşturmuştuk şifacı herkesi
selamladı, beni özel olarak selamladı.
Bu kadın en ünlü şifacısıymış zuluların hele buna el veren kadının
iyileştiremediği kimse yokmuş .O ölünce geçen yıl daha önce el verdiği bu kadın
yerine geçmiş.
Etrafta hasta yok hepimiz turp gibiyiz. Şifacı rengarenk
giyinmiş, topal, konuşurken ilahilerle kendinden geçerek ağzından tükürükler
saçıyor ve gittikçe korkutucu olmaya ,
komikleşmeye başlıyor, bir süre dans ederek bağırdı ne kadar itici bir olay.
Kol değnekli bir delikanlı geldi, şifacının önünde durdu
şifacı delikanlıya bağırarak bir şeyler söyledi
yardımcısına konuştu durdu, sanıyorum değnekliye reçete veriyor. Sonra
birkaç çocuğa okudu üfledi ,hatta
tükürdü arada bir dans ediyor elindeki suyu üstümüze serpiyor.
Ve nihayet leğenin suyunu getirip insanların önündeki küçük
kaplara bölüştürdüler bana da verdiler yanında birer adet şekerleme de var.
Galiba her kes suyu içti.
Rehber sorunum varsa danışabıleceğimi söyledi bede sigarayı
bırakmak istiyorum dedim rehberle beraber kadına yaklaştık oturduk yüz yüzeyiz. rehber çeviriyor kadın
pis bir kutudan bir mendil çıkardı yüzünün terini sildi mendile üfledi bana
verdi,arada bir yüzümü bu mendile silmeliymişim, ve gönlümden ne koparsa bahşiş
bırakmalıymışım. Bir de bir kutu yöresel lokum alıp coca colayla
göndermeliymişim kadına. Gönlümden kopan bir doları bıraktım ve çıktık.
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder