ANI 20
20 Temmuz 2016
Etopya Addis Ababadayım Omo vadisine gidiyorum kabileleri
,görmeye.
Resepsiyona beşte uyandırın demiştim otobüsüm altı buçukta.
Tam vaktinde uyandırdılar, hava ayaz, ilk kez bu saatte
sokaklardayım yurt dışında ,hem de Etopyada.
Bir tarafım korkuyor, bir tarafım bir yerden başlamalısın
diyor.
Yol kenarındas şarhoş kadın ve erkeler, çöp toplayıcılar
, dilenciler, çocuklar, yorgana sarılıp uyuyan çiftler.Yolu biliyorum dün aynı güergahı
kullanarak otogara gidip bilet almıştım.
Beş dakika kadar yürüdüm her kes laf atıyor ama harekete
geçen yok, ben de pek kendinden emin yürüyorum, ama kalbim pır pır…
Dolmuş durağına geldim, bayağı kalabalık, sordum otobü
station diye tarif ettiler ama on beş dakika geçti beklediğim durağa gelen araç
yok.
Düzgün giysili birine deha sordum, işte gidiyor yakala demez
mi. Beklediğim yerden bayağı uzak bir durakta dolmuş taşmış hareket ediyor.
Adam ıslıklarla dolmuşu durdurdu atladım içeri. Anaaa ne
kadar karalar bunlar, sabahın zifri karanlığı kadar karalar.
İçeri kendimi atmamla
bir kahkaha bana, hep beraber gülüyoruz. şahane bir sabaha şahane bir başlangıç
yaptım.
Güle güle garajı kesen ana yola geldik bu dolmuş aslında
garajın dolmuşu değil, yakın geçen bir dolmuş.
İnesim yok o kadar eğleniyoruz dolmuşta kimse İngilizce bilmiyor
ama her kes konuşmak istiyor.
İndim hala karanlık.
Otogardaki üç otobüs tıka basa dolu, kimse beni iplemiyor, benim
otobüs hangisi.? Bu ne kalabalık, İyi ki
adamı dinleyip dünden biletimi almışım.
Hareket saati geldi, belki de kaçırdım aracı.
Nihayet birisi biletime
baktı çantamı otobüsün tepesindeki yüke bağladı
üç bırr istedi, hayırdır kimseden almadın dedim. Sen turistsin diyor
adam. Ödemesem çantayı atacak yere tamam dedim, verdim bozuklukları. Yerim tam
da tekerin üstü. Koridor bile insan dolu, otobüs horultularla gıcırdaya gıcırdı
ya, yalpalayarak, zorlanarak hareket etti.
Hava ağarıyor.
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder