ANI 24
24 temmuz 2016
Etopya, Addis Ababadan Arbamiche gidiyorum
Otobüste tam tekerin üstündeyim, rahatsızım .
Eski kim bilir kaç kez arızalanıp tamir görmüş ,yaşlı ,içi dişi tıka basa dolu, kaç bin kişiyi taşıdı, kaç kent geçti ,kaç
sahip değiştirdi . Bazı eşyalar canlı gibidir ya, işte bu otobüsün bir kişiliği
var, nefes alıyor,arada bir öksürerek.
Kendine Mutlu Dünya
diyen Etopyalı arkadaş Arbamichteki yerel rehber Engangayı arayacaktı,bilmiyorum
sözünde duracak mı yoksa Arbamichde yeniden mi cebelleşeceğim.
Otobüste yerime oturduğumdan beri kötü ,cızırtılı bir müzik bir muzik cıyak cıyak.kaynağı bulamıyorum bir
türl.
Bakındım, bakındım vee arkamdaki şişmanın telofonundan geliyor.
Evet
burada telofonlar dışarı muzik yayını yapıyor.O yıllarda bizde teeofonlarda dışarı muzik yayını yoktu.o yüzden bir süre
muzik sesini yanlış yerlerde aradım.ve her yerde bu gürültücü telofonları
görüyorum .Parçalayasım geliyor
.Etopyalı sessizliğe tahammül edemiyor.
İşaret ediyorum kıs şunu adam sanırım bende dinleyeyim dediğimi sandı dostlukla uzattı telefonu. Çızır cızır, yok
dıyorum yoook kıs şunu kulaklık yokmu,hiiçç oralı değil ağzı kulaklarında başını sallıyor
Birkaç kez daha kes şunu dedim bu kez anladı ,sinirlendi,sesi daha açtı,
Neyse bir saat sonra yemek molasındayız .memleketten
getirdiğim pekmez tahin var yanımda bi bardak çayla biraz ekmek alsam kahvaltı
yapacağım.çay içmezsem başım ağrımaya başlıyor.
Yanımda sallama çay var sadece kaynar su lazım etreftaki baraklara girip çıkıyor sorunumu çözmeye çalışıyorum sadece 20 dakikam var
yoksa baş ağrısı tetikte.
Bizim müzikli güleç berbat bir baraka lokantada
berbat bir şey yiyor. İki kez girdim çıktım elimde kupa çay için su
arıyorum. Güleç anladı valla, gel gel dedi takipteyim ilerdeki dönemeçte çay ocağı gibi bi şey var
götürdü beni oraya doldurdum kupamı kaynar suyla,.
Güleçle
barıştık beni masasına davet etti kurutulmuş et gibi bir şey yiyor. ısrarla tatmamı istiyor kıramadım etin bir parçasını eilımle ağzıma attım ama
et parçalanmıyor çiğne ciğne ne
yutabiliyorum ne çıkarabiliyorum.çayı etin kenarından kenarından içtim.
Tahin pekmez,baş ağrısı tetikten uzaklaştı.ohhh rahatım.
Güleçle arabaya döndük artık arkadaşız, hiçbir şekilde
İngilizce bilmiyor ama anlatıyorda anlatıyor.Anlayıp anlamam far yaratmıyor ama
işe yaradı adam muziği açmadı,kafamda omo vadisi hayalleri yolda büyükbaş
hayvan leşlerı kıvrıla kıvrıla yol alıyoruz.
Etopyada nerdeyse tüm yerleşkelerde development var.yanı
dünyadan kredi ve yardım yağıyor buralarda işe yarıyor mu bilmem.
Kimi yerlerde suyu kimi yerlerdeAİDS kimi yerlerdede
çocukları geliştirmek birimler
kurmuşlar.bu yüzden sık sık buralarda çalışan gelişmişülke vatandaşlarına
rastlamak olağan.
Köy ayrımlarında o köyün galiba muhtarı yada belediye
başkanı her neyse onun ve karısının bazende çocuklarının bile kocaman
fotoğrafları afişleri var.
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder