ANI 39
8 Ağustoa
8 Ağustoa
Afrikada Nairobideyim.
Safari jipi tam belirlediğimiz saatte beni konakladığım yerden aldı.
İtalyan çift, bir Pakistanli asker birde Hint kökenli
Amerikan vatandaşı adam beş kişiyiz.
Her
şey dahil dört gün üç gece 350 USD.
Safari heycanlıydı, ilk kez yapıyordum.
Şansıma en ender bulunan çitaları bile
gördük.Bizon sayısı azdı ama yinede birkaç sürü gördük.
Uyumlu bir gruptuk ,konaklamalar ve ulaşım son derece
konforluydu,yemekler de öyle.
Beklentimin ve ödediğim paranın üstünde bir
safari oldu.
Ben ormanlık arazi bekliyordum ama neredeyse çalılıkların
arasında seyrettik.
Mursi köylerini ziyaret ettik hatta bir tanesinde Hint
kökenli arkadaş yüzlerce kalem defter getirmiş onları öğrencilere dağıttık.
Bir köyde mursiler yerel çalgıları eşliğinde
dansettiler. Dansın tek figürü, hoplayıp duruyorlar şaşırtıcı olan bu kadar
yükseğe nasıl sıçrayabildikleri.Ben de katıldım onlara,Afrikada az dansedip afrikalıları güldürmedim.
Köylerde büyük baş hayvancılık yaygındı .
Etopya kadar geleneksel değillerdi, örneğin hemen hepsi
makinada örülmüş naylonsu kumaşları dolamışlardı bedenlerine.
Konaklamalarımız kıl çadırlarda oldu, duşu yatakları
buzdolabı tam teşekküllü konforlu çadırlardı.
Sanırım safaride gördüğümüz yaban hayvanların bir kısmı tur şirketlerince besleniyor
bu yüzden göç döngüsüne katılmamışlardı.
Yani vahşi hayvanlar bir birini yemeye gerek kalmıyordu bu sektörden pay alanlar çeşitli çiğ etleri belli yerlere koyarak hayvanları orada tutmayı
becerebiliyorlardı. Vahşi doğada vahşi hayvanları kendi ortamında
tam olarak gördüğümüzü söyleyemeyeceğim.
Beş büyükler diye tabir edilen leopar aslan fil gergedan manda görmek heyecan vericiydi ama bu safarilerde ters giden bir şey vardı.Bunu turizme dökmeleri bir sektör haline getirmeleri, benimde bunun bir parçası olmanın rahatsızlığı heyecanımla at başı bitirdim safariyi.
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder