ANI 78
16 Eylül 2016
Milenyum ,milenyum diye büyük
beklentilerle karşılanan 2000 yılına Avusturalya Brisbanede girdim.
Kanguru benim için en enteresan
hayvandı ,hiç görmemiştim. Kesesinde
yavrusuyla o kadar sıçraması büyüleyiciydi.
Emekli ikramiyem den kalan son
parçayı Avusturalyada yemeye karar verdim.
Dil kursuna yazıldım.
İşte Avusturalyaya giderken bir gece
konakladığım Singapura yaptığım uçak
yolculuğu hayatımdaki en uzun yolculuktur. Yaklaşık on bir saat uçtuktan sonra Singapura vardık.
Saat farkı nedeniyle bir gün atlanmış
oldu .
Singapur hava yolları şimdiye dek
uçtuğum en konforlu uçak.
Hem korkudan hem yol uzunluğundan
şiddetli baş ağrısı çekmiştim.
Hostesler şevkatle buharları tüten
ıslak havlu taşıyarak burnumu nemlendirmeye
baş ağrımı almaya çalıştılar. Koltuklar geriye yaslandığında neredeyse yatak
oluyordu ,yemekler nefisti..
Singapura inince hava yolu
şirketi bizi bir otele götürdü.
Singapurun yanıyor olması gerekiyordu
ama sabah kalktığımda oda serindi, hiç korktuğum gibi değilmiş diyip balkon
kapıısnı açtım bir hamam buharı, sauna sıcaklığında suratıma çarptı. Hiç faretmemiştim tüm gece odada sessiz
çalışan klimayı. Bu korkunç ısıda hiç çıkmasammı diye düşündüm ama tüm gün
otelde kalmak anlamsızdı.
Kahvalıda ilk kez balık ürünleri
görüyordum benim için mide bulandırıcıydı ama konaklıyanların yarısı uzak
doğulu olunca açık büfede ot bulmacından
suşiye kadar her şey vardı.
Yaklaşık on saatim vardı.
Önce Santosa adasına gittim.
Diğer ulaşım yollarını bilemediğimden yükseklik korkuma iyi gelen telefirikle
gittim adaya.
İş işten geçtikten sonra hem kara
yolu hem deniz yoluylada gidiş olduğunu öğrendim. Hem pahalı hem beni korkutan
yolu seçtiğim daha doğrusu aksanlarını anyamadığımdan içine düştüğüm bu
seçenekten dolayı canım sıkkındı.
Ada çok eğlenceliydi.
Bir küçük müzesi ve yarısı balık
yarısı ejderha figürleri vardı ,rengarenk bir adaydı.
Neşem yerine gelmişti tüm adanın
tüm etkinliklerini gezdiğimi düşünmüştüm ama yerda döndüğümde. Tüh orada
dünyanın en büyük akvaryumu vardı nasıl görmeden geldin dediler.
Muhattap olduğum hiçbir Singapurlunun
dediğini anlayamadım, hayatımda duyduğum en kötü İngilizce aksanıydı
konuştukları .Bir süre sonra insanlarla konuşmayı bıraktım. İngilizce resmi
dillerinden biriymiş Singapurun.
Hayatımda gördüğüm en temiz
tuvaletler Singapurdaydı,evet söylelenler
doğruymuş tuvaletler kullanıldıktan hemen sonra bir görevli içeri girip kontrol
ediyor.
Birkaç saatimi adada geçirdikten
sonra Orcdid streetteki mağzaları gezdim çok büyük,çok teknolojik ve
sevimsizlerdi ama caddede beş dakika bulunduktan sonra illaki bir alış veriş
merkezine gidip klimayla serinlemek gerekiyor.
Singapur şehir devletini bir
günde gezmeye çalışmıştım ,anılarımda dünyanın en temiz ülkesi olarak kaldı.
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder