Az gittim uz gittim dere tepe düz gittim . Bir de dönüp arkama baktım ki bir arpa boyu yol gitmişim. Burada her gün bir anımı yazacağım ve bin bire tamamlayacağım. Hayal kırıklığına dikkat!
22 Ekim 2016 Cumartesi
BİR HAYAT BİN BİR ANI
ANI 114
22 Ekim 2016
Güney Amerika seyahati için biletimi aldıktan sonra bir arkadaşım bana katılmaya karar verdi .
Bir gün sonra aynı güzergahtan gelen arkadaşımı hava alanında karşıladım. İlk kez yurt dışına çıkıyordu ve ağır bir bel fıtığı rahatsızlığından yeni kurtulmuştu.
Kendisini Hava alanında karşıladığım da endişeli olacağını tahmin etmiştim, yabancı dili yoktu. ama arkadaş hiç sıkıntı çekmeden Milano hava alanında terminal ve uçak değişimini tere yağdan kıl çeker gibi yapmış İstanbul neşesiyle beni bekliyordu.
Birlikte şehir merkezindeki popüler olduğundan silme dolu hostelimize gittik.
Giderken de karpuz alarak bir kaç gün kahvaltımızda yer alacak olan beyaz peynirle kahvaltımızı ettik. kahvaltıda beyaz peynir uzun seyahatlerde en çok yokluğunu çektiğim şeydi. Tadından aldığım keyfi hafızama depoladım.
Programımızı yaptık,Bu gün etrafı dolaşacak Patoganya uçak bileti alacak,Yarın Paraguayın Montevideo kentine gidecektik.
Kent sokakları çok güzel canlı performanslarla doluydu.En çok tango gösterilerini sevdik.
Yorgun argın hostele geri döndük. Dorm dedikleri dört kişilik bir odada kalıyorduk.
Dün beklenen fransız çift gelmemişti ben yanlız kalmıştım odada.
Arkadaşım ilk kez böyle bir seyahate çıktığından paylaşımlı odalara sıcak bakmıyordu fransız çift yine gelmedi ama arkadaşım kapıyı kitlemediğimizden sabaha kadar ha geldiler, ha geldiler diyerekten uyuyamamış.
Bende paylaşımlı odalarda kalmaktan hoşlanmıyordum ama mevsim nedeniyle her yer doluydu.
Zaten hemen kapımızın önündeki geniş salonda parti vardı ve gürültü çoktu ,ama o kadar neşelilerdi ki sesimizi çıkarmadık..
Arkadaşıma bir daha paylaşımlı odada konaklamayacağımız konusunda anlaştık.
Montevideoya yataklı ( açıldığında tam bir yatak olabilen ) otobüslerle gidip geldik.
Giderken otobüs tamamen gezgin doluydu.
Üç kişilik İsrailli grup gürültüleriyle hepimizin burnundan getirdi.
Montevideoda bindiğimiz şehir otobüsünde beni göremeyen arkadaşım benden iki durak önce inmişti birbirimizi kaybettik. daha önce bu konuda bir anlaşma yapmamıştık iki otobüs durağı arasında bir aşağı bir yukarı yürüyordum. Sonunda aynı şeyi düşünen arkadaşımla buluştuk.
Bir daha kaybolursak o kente geldiğimiz hava alanı yada garajda buluşmaya karar verdik. Nitekim sonraki aylarda iki kez daha birbirimizi kaybedecektik.
Tarihi Solaris tiyatrosu,yürüyüş caddei,balık pazarı,karnaval müzesi güzeldi. Yiyecek pazarında her çeşit deniz ve et urunu gözler önünde pişirilip müşteriler tarafından kapışılıyordu.
Bizde bir balık seçtik ,birayla iyi eldi yorgunluğumuza.Yorgun argın yine yataklı otobüsle Montevideodan ayrıldık.
Güney Amerika seyahatimizde en çok israillilerle karşılaştık, askere gitmeden önce kız, erkek tüm gençler seyahate çıkarmış ve bunun için parasal destek alıyorlarmış.
Konakladığımız tüm otel ve hosteller kahvaltılıydı her sabah yediğimiz ay çörekleri yüzünden kilo almıştık..
Cocukluğumun uzak ve yabanın sembolü Patogonyaya inip geri Buenos Airese gelip İgazcu şelalerini gezecek geri dönecek ,Paraguaya gidecek tekrar Buenos Airese dönüp kara yoluyla Blivyaya geçecektik.
Doğal olarak Buenos Aires dönüp dönüp konaklayacağımız kentti.
Meksikada çektiğim dil sorununu yaşamadım ,iki yıldır İnci Kutun kitabından İspanyolca çalışmıştım ve gayet iyi gidiyordu.
İspanyolca ingilizceden daha kolay ve zevkliydi hatta Ekvatorda tam seyahatin ortasında bir ay kalıp salsa ve ispanyolca kursu alacaktık.
Her şey plana uygun gidiyordu. Üstelik iki kişi olunca giderlerde yüzde otuz azalmıştı.
Kaydol:
Kayıt Yorumları
(
Atom
)
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder