Az gittim uz gittim dere tepe düz gittim . Bir de dönüp arkama baktım ki bir arpa boyu yol gitmişim. Burada her gün bir anımı yazacağım ve bin bire tamamlayacağım. Hayal kırıklığına dikkat!
28 Ekim 2016 Cuma
BİR HAYAT BİN BİR ANI
ANI 120
28 Ekim 2016
Simon Bolivarın ülkesi,çok uluslu Bolivya devletindeyiz.
Otobüsle geçtik Arjantin sınırını otobüs tamamen bolivyalı köylülerle dolu.
Bolivyalılar sakin ve gururlu insanlar kimse bizi rahatsız etmedi,kimse ingilizce bilmiyor belki ondandır.
Yolda mola verdik çorba içtik.
Kadınlar erkeklerle aynı koşullarda çalışıyor,çalışanların yarısı kadın, hamallık yapıyorlar,yol yapımında çalışıyorlar,lokantalarda çalışıyorlar.
İkiyüz elli değişik dil kullanılıyormuş ve yerel halkın dilinde eğitim yapılıyor.
Che nin başlattığı devrim o yıllarda başarıya ulaşlamasa da Chenin burada öldürülmesinden sonra sosyalizm canlanıyor ve ilk sosyalist başkan Morales şu anda görevde, çok ta seviliyor.
Neler yapmamış ki bir tanesi devlet kurumunda çalışan yüksek eğitimli görevliler en az bir yerel dili bilmek zorunda.
Şapka kadın ve arkalarda sık kullanılıyor model farkı da yok.
Sınırdan sorunsuz giriş yaptık ama hava zifiri kalabalık ve şehir ışıkları görülmüyor uzak olmalıyız kente.
Otobüsten inenlerin yarısını aileleri karşıladı ve eski araçlarla görürdü.
Biz bir kaç kişi camekanlı bir kulübede bekliyoruz günün ağarmasını.
Çok soğuk ,üşüyoruz. Görevlilerden birisi kahve yapmış kendine, bize de ikram etti.
içtik.
Hava ışıyınca kahve ikram eden görevlinin tarif ettiği Saltaya giden otobüslerin bulunduğu garaja yürüdük.
Gece çok yağmış olmalı yer yer su birikintisi var.
Ayaklarım olsa ıslanmıştı çıkardım ayakkabıları çoraplarla şıpır şıpır yürüdük iki kilometre.
Güneş yükseldikce hava birden ısındı ,kabanları çıkartıp tişörtlerle devam ettik nihayet garaja vardık ama dil yetersizliği nedeniyle iletişim kuramıyoruz.
Bir alman bekliyor, ona sordum o Saltaya gidiyor bize yol gösterdi bilet aldık.
Meydandaki çörek kahve satan adamdan sattıklarını aldık gayet lezzetli kahvaltı yaptık.
Çok mutluyduk yorgun olmamıza karşın .
Bolivyaya Uyuni tuz gölünü,ulusal parktaki flamingoları, kaynayan zeminde yumurta pişirilen gayzerleri görmeye gelmiştik.
Saltaya eski tenekeden bir otobüsle yola çıktık.
Şiddetli yağış toprağı alıp götürmüş koca taşlar kalmış ortada, yol yok zaten. Taşlarda sarsılarak çok yavaş ilerliyoruz.
Her taştan geçerken kafalarımız neredeyse tavana vuracak hatta arkamızda oturan uuzn boylu almanın kafası tavana çarptı bir kaç kez.
O zamanlar lonly planetten haberim yoktu.
İnternetten diğer gezginlerin anılarını derleyerek rotamı oluşturmuştum. Bir kaç saat sonra saltadaydık ,öyle umuyorduk.
Başımıza gelecekleri bilmediğimizden yanımıza yiyecek almamıştık.
Salta yolunda yaşadıklarımız bundan sonra her yola çıkarken mutlaka yiyecek stoğu yapmamızı öğretti.
Kaydol:
Kayıt Yorumları
(
Atom
)
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder