BİR HAYAT BİN BİR ANI

ANI :137

15 Kasım 2016

Üç ay sürecek Güney Amerika seyahatindeyiz.

Bir ayı geride bıraktık,  dünyanın en büyük şelalesi İguazchuyu, hayali Patoganyayı , Salta Uyuni dört bin metrelik La pazı , Gayzerleri , volkanik göl Titicacayı geride bıraktık.

Peru görülmesi gereken yerlerle dolu.

Bir masalın içindeyiz.

Önümüzde Nazka, dünyanın en derin ikinci kalyonu Colca ve eşsiz  Machu Pichu var.

Puno kentinden Arequipa otobüsle geldik.Hava kuru ve rüzgarlı.Üç günlük bir tur aldık.

Kanyon ünlü ama bana ilginç gelmedi.

Andların eteğinde çok rüzgar vardı ve soğuktu,ısınalım diye bir ılıca havuzuna gittik,ondanda hoşnut kalmadık.

Condor dedikleri iri,yırtıcı kuşun yükseklerden süzülmesi güzeldi.

Tesadüfün böylesi dilsiz kızla eşide grupta.

Cesaretlerine bayıldık ,yeni evli sat tası tarağı at kendini yollara üstelik dilsiz biriyle.

Kız çok narin ikinci gece kızın ateşi çıktı arkadaşım ilaç yardımı ve bakım desteği verdi gece boyunca.

Kızcağız ertesi sabah ağlayarak teşekküre geldi odamıza,tabii eşi tercüme yapıyor.

Sonrasında daha bir samimi olduk.

Bu turdan sonra ayrı yollara gideceğiz ama aynı tarihlerde Ekvatorda olacağız.

Yollarda buluşmak üzere diye ayrıldık gerçektende bir gece karanlığında Quito da karşılaştık sarıldık,beraber bir şeyler içtik.  

Dünya küçük.