16 Kasım 2016 Çarşamba

BİR HAYAT BİN BİR ANI



ANI : 138

16 Kasım  2016

Parunun güneyinde Nazcadayız.

Tam çöl iklimi,hiç sevmem.

Bir gece iki gündüz kaldık.

Yerden görmemiz imkansızımış İnka  uygarlığından bile eski olan bu çizimleri .

Dibine kadar gittik sen bari  gör diyorum arkadaşıma ben uçaktan korkarım, hele böyle küçük olanlarından.

Yok dedi sen gelmezsen ben de gitmem.

Bu yolculuğa çıkarken yükseklik korkumu yeneyim diye söz vermiştim.

Arjantin Patogonyadaki yarım saatlik telefirik turunda başarılı olmuştum.

Arkadaşım ısrar edince bir cesaret aldık turu sanırım seksen dolar cıvarındaydı.

Ardada pır pır uçaklar havalanıyor aynı rotada en fazla yirmi dakikada turluyor.

Beklentimiz gerçekleşmedi arkadaşımda ben de  çok korktuk havalanırken.

Kalkışta gözlerimizi kapadık ,duruşumuzun düz olmasını bekliyoruz pilot aynı zamanda rehber.

Pilot rehberimiz anlatıyor sağınızda şunu arkanızda bunu görüyorsunuz...

Dedik düz git biraz, yok dedi o zaman göremezsiniz hemde rüzgardan düz gidemiyoruz.

Uçak dört kişilik arkadaki gezginler çok mutlu.

Paramız boşa gitmesin gazıyla gözlerimizi açtık,akrobatik hareketlerle daireler çiziyoruz.

Ve inanılmaz ilk önce maymunu gördüm ve ondan sonra gözümü manzaradan ayırmadım.

Muhteşemm! Camdan kafamızı uzatarak çizgileri buluyor ve  haykırıyoruzz.

İnka uygarlığından kalma örümcek hariç tüm çizgileri net gördüm.

Kondor ,maymun ,astronot, kuş, üçgen,  üç parmaklı eller, geometrik çizgiler...

Bunların insan eliyle çizilmesi imkansız .

Bir hayalimi daha gerçekleştirmiş olarak otelimize döndük.






Hiç yorum yok :

Yorum Gönder