ANI 15
15 Temmuz 2016
Ancak 4WD lerle geçişine izin verilen Sani Passı geçerek
Leshota’ya ulaşmıştım daha doğrusu ulaşıyordum, ulaşacaktım.
Elimdeki Lonly Planet
adresini şoföre gösterdiğimde tamam biliyorum demişti. leshotanın ilk kentine
gelmiştik sağ sağlim, bi sürü insan çıktıkça çıkıyor araçtan .Eşyalarımızı tıktıkları yerlerden çıkardılar,biz
tıkıldığımız yerden kendimiz çıkabildik ayağı atelli adam da inleye inleye
çıkarıldı. Mokhotlongdayız, haşatım ,bir
gün kalsam mı diye düşündüm. Şoför burada kalacakmış bana konaklayacak yer ve
marketi tarif et dedim vaktim var seni götüreyim dedi market kocaman çin
mallarıyla dolu bana göre bişi yok otel ise tekinsiz.
İsrarla Molumong
Guesthause diyorum. Tekrar garaja dönüyoruz o da ne kalkamaya hazır bir dolmuş
benim guesthause gidiyormuş. Bi sürü kadın var içerde biri öğretmen çat pat ingilizce
konuşuyor..meğer düğün varmış damat şoför olanmış hayırlı bir sebepten dolayı
benim kalacağım yere gidiyorlar. Şoför yirmisinde ya var ya yok güvenmedim amaaan Sani Passtan
sonra ne kadar tehlikeli olabilirki.
Olabiliyormuş en azından geldiğim yol kadar korkunç, bir
noktadan sonra gözümü kapattım 12 klm
tırmandık sonra bir dağın altında
(gerçekten ama) bir derenin yanında indirdiler bizi. Yolda birkaç kişi daha
binmişti. Başladılar dereyi geçip dağa tırmanmaya.E ee ben ! dedim elimdeki
adresi gösterdim gel bizle dediler.Nereye? laaayn ben bu otele gidecem elimdeki
kitabı uzattım Tamam dediler dağın tepesi şaka gibi ama ciddiler. Yokmu taşıt
maşıt, yok dediler feriştahıı gelse tırmanmayacağım. Sanı pass ı geç bu yoluda geç ….eee
Doğru yere gittiğimizden emin değilim ama du bakalım nolcek!
Gençlerden biri gülerek aldı sırt çantamı dağın tepesi o kadar uzak ki ve evler
küçük görünüyor .Bizi bırakan dolmuş çoktan kayboldu. Grup en arkada ben
tırmanıyoruz ,en azından hayatı tehlike yok, en azından şimdilik yok .Ama ben ne zaman
daha kötüsü olamaz desem…
Tırmandıkca tazelenmeye başladım bitmeyecek gibi gelen yol
bana o kadar iyi geldiki bıraksalar iki dağ daha aşarım, o kadar zek aldım bir kaç
gün kalabilirim, mutluluk gittikçe serinleyen havayla beni sarmaya başladı. Mutluyum
hem de çok .Bir saat önce ter içinde kırk derecede ölüm korkuları yaşıyordum
şimdi gittikçe soğuyan havada bol oksijenli, keyifli, köylülerle tırmanıyorum. Pony
dedikleri at binmenin bu yörede popüler olduğunu biliyordum ama etraftaki yüzü
gözü örtülü binicilerle dört nala giden atlar anlatılır gibi değil. Bu kadar
güzelliği hak edecek ne yaptımki, o kadar mutluyum yani.
Evet aradığım guesthause burası, üzerinde yazıyor kalan
kimse yokmuş sahibi Hollandalıymış ve köyden bir kadına anahtarı bırakıp memleketine
gitmiş.
Kadın odaları gösterdi ben polarlarımı giydim odanın birini
seçtim. Market hemen yan tarafta briketten
boyama kalemine , makarnadan deterjana
kadar köyün tüm ihtiyacı buradan karşılanıyor.
Makarna aldım, kadın haşladı biraz sıvı yağ döküp
atıştırdım. düşük sezon olduğundan hazırlıkları yokmuş, erkenden yattım üstümden polar
montumla.
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder