BİR HAYAT BİN BİR ANI

ANI 107

15 Ekim 2016

Meksikositideyim, günlerdir konuşmuyorum sesimi unuttum.

Onlar ingilizce ben ispanyolca bilmiyorum ne konuşacağım..

Guanahuatodayken kuzen   halk arasında yaygın beden dili hakkında kolay bilgiler verdi.
İşaretle kaç para ,saat kaç,gibi sorular sormayı gösterdi.

Cevaplar için yanımda kalem kağıt taşıyorum. Otobüsün kaçta geleceğini yada oda fiyatının ne kadar olduğunu kağıda yazdırıyorum. Böylelikle dil problemini problem olmaktan çıkardım.

Meksikositiye otobüsle geldim. kara yoluyla Cncuna kadar gidip Hanaya geçmeye karra verdim. O zamanlar Lonly Planeti bilmiyordum bu nedenle çok cesur bir karra almışım  diye düşünüyorum.
Tesadüfen rasladığım elçiliğimizn bir çalışanından  otel tavsiyesi aldım ve  bu kente her geliş gidişimde bu otelde kaldım.

Kentte adım başı Riveranın duvar resimlerine rasladım ,ne kadar etkileyici.

Fridanın resimleri ise pek çok galeri ve müzede sergileniyor.

Bu  en ünlü iki Meksikalı ressamın hayat öyküleri,aşk öyküleri çarpıcı.

Özellikle Fridanın acılar içindeki gençlik yıllarını hem Riveraya olan aşkını,bu aşkın  acısını  resimlerinde gördüm,kanlı canlı karşımda duruyorlar sanki.

Pek çok duvar resminde Rivera Meksika halkının  tarihini resmetmiş. bir rehber olmasa bile dikkatli bakıldığında konuyu kaba taslak anlamak mümkün.

Yine bir duvar resminde bir adamın  gömlek cebinden  sarkan kesik parmağa takıldı gözüm rehbere sordum.
Hikayenin özeti  bir zamanlar doğururken ölen kadının  parmağı erkekler tarafından kesilip saklanırmış.Şan, şeref getireceğine inanılırmış.

Bu yüzden doğururken ölen kadınlar törensiz ,bilinmeyen  bir yere gömülürmüş.