Az gittim uz gittim dere tepe düz gittim . Bir de dönüp arkama baktım ki bir arpa boyu yol gitmişim. Burada her gün bir anımı yazacağım ve bin bire tamamlayacağım. Hayal kırıklığına dikkat!
30 Ekim 2016 Pazar
BİR HAYAT BİN BİR ANI
ANI 122
30 Ekim 2016
Bolivyadayız Salta da.
Uyuni turunda beş gezginiz.
İki biz ,bir alman Mark ,Arjantinli bir çift Pablo, Angela.
Üç jip yola koyulduk sabah sekizde. Her jip beş kişilik gezgin grubunu taşıyor ve her aracın rehberi ayrı.
Çok uyumlu bir grubuz ,başlangıçta Mark her şeyi tam saatinde eksizksiz istiyordu ama ikinci gün o da bize uydu.
Şili Bolivyanın pasifik okyanusuyla önünü kesiyor.
İki saat sonra konaklayacağımız eve vardık ,rehber hemen kahvaltı hazırladı bolca karaker bisküvi ve nefis kahve. Beklentimizin üstündeydi.
Eşyalarımıız bıraktık rehberle beraber altı kişi aynı odada kalacaktık. Bu en konforlu konaklamamymış ,hava karadıktan sonra iki saat elektirik vereceklermiş ama voltaj düşük olduğundan sarz aletleri randımanlı dolmazmış.Bundan sonra gezi bitene kadar elektirik yokmuş.
Yatakları belirledik son kahvelerimizide yanımıza alarak araca tekrar bindik.
Altı sat kadar yöreyi dolaştık. rehberin tam rayında mesafesine bayıldık. üstelik basit ama lezzetli öğlen va akşam yemekleride çok güzeldi.
Her araçta bir rehber var ,rehber yemeklerimizide yapıyor.
Her dağın her göletin bir hikayesi var.
Mesela tepesi karlı iki dağın hikayesi. Talihsiz aşıklar,elbetteki bir prens biri prenses çeşitli engellerden ,savaşlardan sonra evlenir , nihayetinde çocuklarıda olur ama çocuk kadına ezelden beri aşık olan adam tarafından kaçırılır.
Lohusa kralice bebeğini besleyemediği için biriken sütü memesinden akmaktadır. İşte bu tepesi karlı dağ bu kraliçenin memelerinden oluşmuştur.Ben rehberin yalancısıyım.
Bir başka yerde kurban edilen güzel kızın hikayesi var ister inan ister inanma.
Dali tarlasından geçiyoruz, tuhaf şekiller kimi eve ,kimi bir adama ,kimi şapka şeklinde,kimisi bir mantar.
Rüzgarın tuhaf şekiller yarattığı kayalık arazi çılgın Dalinin figürlerine benzediğinden bu ad verilmiş.
Bölge çok rüzgarlı yerlerdeki kayaları taaa kilometrelerce öteden rüzgar tarafından taşındığı söyleniyor.
Geldiğimiz yol parkın girişine kadar Şili Bolivya kara yoluymuş bor kamyonlarla bu yoldan taşınıyormuş.
İlerledikce öbek öbek pembe flamingo sürüleri gördük. hepimzi heycanlandık.
Filmlerde gördüğüm bu zarif hayvanların bu sert kara ikliminde incececik baçaklarıyla.süzülmeleri ne kadar aykırıydı.
Bolivya dünyanın en önemli boraks rezervlerine sahip.
Arazinin üstü borakstan bembeyaz, özellikle flamingoların yaşadığı su kenarları.
Flamingo sürülerine yaklaşmak yasak ve biz de uyduk yasaklara.
Güneşte gayet güzel ısınıyorduk ama gölgede hele akşamları ısı hızla düşüyordu .
Gece iki battaniyeyle anca ısınabildim .duş alabileceğimiz tek seçenek burasıymış ama o kadar soğukki hava kimse denemedi bile.
Elektirik olmayınca yıldızların altında battaniyelere sarılı kapı önünde ,diğer araçlardakilerde gelmişti sohbet ettik.
Aynı tur olmasına rağmen rehberler her gruba ayrı ayrı yemek yapttı nedenini bilemedik.
Doğaya ayak uydurmuştuk hava kararınca yatıyor aydınlanınca kalkıyordu.
Hijyenle ilgili tek lüksümüz dişlerimizi fırçalıyor oluşumuzdu.
Kaydol:
Kayıt Yorumları
(
Atom
)
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder