7 Ekim 2016 Cuma

BİR HAYAT BİN BİR ANI








ANI 99

07 Ekim 2016

Hindistan Agradayım

Dün beni buraya bırakan rikşacının yeri hemen otelin karşısı onunla dolaşmayı düşünüyordum bu gün ama respsiyondaki adam bana güvenli bir motorikşa ayarlayacağı konusunda israrlıydı mecburen kabul ettim. Dört yüz rupiye tam gün beni gideceğim her yere götürecekti, oldukça renkli ve süslü bir rikşayla ilk durağımız Taj Mahal.

  
Taj Mahal

Ana kapının hemen girişinde Taj Mahale dek uzanana iki ince uzun havuz var ve çeşitli ışık oyunlarıyla gün boyu değişerek Taj Mahalin aksi bu havuza yansıyor yansıması da kendisi kadar güzel.

 Taj Mahalin yapımı yirmi iki yıl sürmüş yirmi bin kadar işci bin kadar fil çalışmış yapımında bittikten sonra mimarın ellerini kestirmiş Sah Cihan bir benzerini yapmasın diye. 
Eden bulur ya da Karma diyelim kendisi de öz oğlu tarafından gönderildiği Agra kalesinde geçirmiş ömrünün son yedi yılını, bu muhteşem esere bakarak. 
Mimarın adı Isa khan mış. Taj Mahal Yamuna nehrinin bir kıyısında etrafında kırk bir metre uzunluğunda ezan okunmayan asimetrik iki minaresi var. 
Şah Cihan ve karısının anıt mezarları alt katta ama ziyaretçiler için yapılan sembolik mozoleler giriş katında ve ziyarete açık.

Muhteşem bir işçilikle yarı değerli ve değerli taşlar beyaz mermere döşenmiş. El oymalar yekpare mermere dantel, dantel gibi işlenmiş.

Taj Mahalden ağır, ağır akan Yamuna nehri ve etrafını çevreleyen bahçeler çok güzel görünüyor.

Taj Mahali gezmek bir buçuk saatimi aldı aslında daha uzun kalmak sindirmek isterdim ama görülecek Agra Kalesi var. 
Girişte hep yanımda taşıdığım kibrit ve cam su bardağımı emanete bıraktırmışlardı, bilet ücreti beş yüz rupi.

Agra Kalesi tren garına çok yakın, kırmızı taşlardan yapılmış yenilmez olarak kabul edilen bu kaleden Taj Mahal çok güzel görünüyor.
 En ilgi çekici ve kalabalık yeri de Şah Cihanın karısı Mümtaz için yaptırdığı Taj Mahali seyrederek öldüğü kule. Söylentiye göre son günlerinde ayağa kalkamadığı için bir ayna yardımıyla aksinden seyredermiş Taj Mahali.

Moğol Bahçe mimarisinden kalma üzüm bağları var ama şimdi değişik bitkilere ev sahipliği yapıyor bu güzel bahçe. Kulelerden başka şahın halkı kabul ettiği divan bölümü var, bir saat kadar kalabildim Agra Kalesinde ve Taj Mahali birde buradan seyrettim.

Yavru Taj Mahal diye anılan bir başka türbe daha var yakınlarda. Benzer bir işçilikle hatta daha ince bir işçilikle işlenmiş. Bu tür işlemeye Pietra Dura deniyormuş. Renkli yarı değerli taşlar mermerin oyulduğu yere konuyor çoğunluk çiçek desenleri. Bir küçük çiçek desenini bu yolla yapmak en iyi işçinin en az bir haftasını alıyor olmalı.

Taj Mahalin etrafını saran Ram Bag denen bahçelerin girişi ücretli en son oraya gittim ve son kez Taj Mahali seyrettim aşağıdan yukarı.

Hava kararmaya başlamıştı. Tren garına uğrayıp Delhi için bilet aldım. Otelde pür vejeteryan akşam yemeğini yedim ölü yakma törenlerinden sonra ete  iştahım kalmamıştı,  ve eşyalarımı sabaha kolaylık olsun diye toplayarak günü bitirdim.










Hiç yorum yok :

Yorum Gönder